Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Taçoy, EOKA’nın terör eylemlerine başlamasının yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, 1 Nisan’ın Güney Kıbrıs’ta kutlandığı gibi bir bayram değil, Kıbrıs’ı kana bulayan günlerin başlangıcı olduğunu kaydetti.
Taçoy mesajında şunları ifade etti:
“Bugün 1 Nisan.
Kıbrıs tarihinde Ada’yı kana bulayan bir tarihin, 1 Nisan 1955’in yıldönümü.
Terör örgütü EOKA’nın emellerine ulaşmak maksadıyla silahlı saldırılarına başladığı günün yıldönümündeyiz.
Ne acıdır ki, Güney komşularımız bugünü bir “bayram” olarak kutlamaktalar. Onlara göre bugün, Megali İdea’nın yolunda ENOSİS’in hayat bulması yönünde atılmış tarihi bir adımdır.
Megali İdea, kelime anlamıyla “Büyük Emel”, maksat olarak ise Ada’nın, yani Kıbrıs’ın tamamının Yunanistan’a bağlanmasıdır. Yani ENOSİS demektir.
Bunu bizler değil, bizzat kendileri söylüyor ve savunuyorlar.
İşte bu hedefle kurulan terör örgütü EOKA’nın silahlı eylemlerine, yani Megali İdea’nın, ENOSİS’in önünde engel gördüklerini öldürmeye başladığı tarihin yıldönümündeyiz.
Kıbrıs Adası’nı kana bulayan EOKA örgütü ve ENOSİS ideolojisi ne yazık ki bugün hala devam etmektedir.
Onlara göre EOKA’cılar birer kahraman, ENONSİS ise mutlak bir hedeftir. Bundan asla dönmemişlerdir ve dönmeye de niyetleri yoktur.
Seçilen her Rum Yönetimi Başkanı mutlaka hayattaki EOKA’cılar ile görüşmekte, hayatta olmayanların ise mezarlarını ziyaret etmektedir.
Rum Yönetimi başkanlarının tümü, EOKA için yapılmış anıtlarda düzenlenen törenlerde konuşmakta, Kıbrıs’ın bir gün mutlaka Anavatanları Yunanistan’a bağlanacağının sözünü vermektedir.
Hem de hiç çekinmeden, utanmadan.
İşte bu zihniyettir ki Ada’yı geçmişte kana bulamış, masum binlerce insanın canına kıymıştır.
Bugün Güney Kıbrıs’ta yıldönümü bir bayram olarak kutlanan EOKA, toplu katliamlar yapmış, Türklere karşı soykırıma kalkışmış bir terör örgütüdür.
İnsan hakları mahkemeleri tarafından yargılanması gereken bir yapının oluşumu ve terör eylemlerine başlamasının yıldönümü törenlerle kutlanmaktadır.
Şunu açıklıkla ifade etmeliyim ki, Güney Kıbrıs’taki EOKA zihniyeti değişmedikçe ve geçmişteki faaliyetler lanetlenmedikçe Kıbrıs’taki iki halk arasında bir anlaşma asla hayata geçemez.
Mevcut zihniyet sürdüğü müddetçe iki halkın arasında çağdaş güven köprüleri asla kurulamaz.
Tüm dünyaya ama öncelikle içimizdeki federasyon savunucularına da bunu anlatmak hepimizin görevi olmalıdır.
Rum toplumu kendi içinde bir hesaplaşmaya artık girmelidir.
Köhnemiş kilise zihniyetinin ve terörist EOKA’nın kontrolündeki siyasi yapının Ada’nın her iki tarafına da bir faydası dokunamaz. Aksine her iki taraf için de, Kıbrıs’taki her iki halk için de bir tehdit niteliğindedir.
Bu günde bir kez daha Güney Kıbrıs’taki sağduyu sahibi Rumları cesaretli davranmaya ve içlerindeki EOKA teröründen kurtulmak için ayağa kalkmaya çağırırım.
Eğer onlar bu adımı atar ve başarılı olurlarsa Kıbrıs’taki iki halk arasında güven tesis edilmeye başlanır.
Bir kez daha, terör örgütü EOKA ile onun temsil ettiği ENOSİS zihniyetini lanetler, Kıbrıs Türk Halkı’nın Anavatanı Türkiye’nin desteğinde Kıbrıs’taki varlığının sonsuza kadar süreceğini vurgulamak isterim.”
01 Nisan 2024 Pazartesi 12:25