UBP Milletvekili Hasan Taçoy, 15 Temmuz 1974 darbesinin yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, söz konusu tarihin bir kara gün olarak hatırlandığına işaret ederek, “Ne mutlu bize ki, tarihin bu karanlık dönemecini Anavatan Türkiye’nin varlığı ile aydınlığa çıkan bir yola bağlayarak dönebildik” dedi.
15 Temmuz’da yaşananların Kıbrıs Türk Halkı’nın bugün savunduğu politikaların ve talep ettiği hakların ne kadar yerinde ve ne kadar hayati olduğunu anlatan bir tarihi dönemeç olduğuna işaret eden Taçoy şunları kaydetti:
“15 Temmuz 1974 Kıbrıs’ın en kara tarihidir.
Ortaklık Cumhuriyeti olarak kurdurulan devleti daha 3 yıl geçmeden silah zoruyla ele geçirmek isteyen terör örgütü EOKA güçlerinin gözünü bürümüş olan kanın, somut göstergesidir.
O kadar ki, ENOSİS uğruna silahlı darbe yaparak devleti ele geçirmeye kadar giden bir çılgınlığa tevessül edebilmişlerdir.
15 Temmuz, Kıbrıs Türk Halkı’nın bugün savunduğu politikaların ve talep ettiği hakların ne kadar yerinde ve ne kadar hayati olduğunu anlatan bir tarihi dönemeçtir.
Ne mutlu bize ki, tarihin bu karanlık dönemecini Anavatan Türkiye’nin varlığı ile aydınlığa çıkan bir yola bağlayarak dönebildik.
15 Temmuz’un hemen akabinde eğer Türk Silahlı Kuvvetleri yetişmeseydi ve Anavatan Türkiye garantörlük vazifesini yerine getirmemiş olsaydı, bugün bu coğrafyaya çok farklı durumlar hakim olurdu.
En başta bizler, yani Kıbrıs Türkleri olmazdık.
Bunu teyit etmek isteyenler için, toplu mezarlar acı ama bir o kadar da somut birer kanıt olarak durmaktadır.
15 Temmuz 1974’te gerçekleşen darbeyi kimse basit bir hareket olarak göremez, gösteremez.
Bunu yapmak ve buna inanmak, insanlığa karşı işlenen ağır bir suçtur.
Yunan Cuntası destekli 15 Temmuz Kanlı EOKA darbesi, Kıbrıs’taki Türk varlığının yok edilmesi ve Ada’nın Yunanistan’a ilhakı için yapılmış bir planın son halkasıdır.
Bugün hala içimizde bunu görmek istemeyenler olduğuna şahitlik etmek son derece üzücü, bir o kadar da düşündürücüdür.
Kıbrıs Türk Halkı bağımsızlığı ve egemenliği için vermiş olduğu varoluş mücadelesi son evresindedir.
Bizi bu noktadan geri adım attırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Bir daha asla Kanlı Noellere ya da 15 Temmuz EOKA darbelerine dönmeyeceğiz.
Bu Ada’nın eşit ortağı olarak, kendi toprağımızda, kendi devletimizde ve kendi demokrasimizde yolumuza devam edeceğiz.
Bugün Kıbrıs’ta çağdaş, demokrasiye dört elle sarılmış, bilime inanan ve geleceğe güvenen bir halk ve onun egemen devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır.
Bu kara günün yıldönümünde, Kıbrıs’taki gerçekleri hatırlatmak, bu ülkenin insanlarından almış olduğum iradenin bir gereğidir.
Bir daha o günlere asla dönmeyeceğiz.
Kimsenin gücü buna yetmemiştir, yetmeyecektir.
Bir takım emellere ve belli mihrakların desteği ile sergilenen oyunlara asla teslim olmayacağız.
Aradan geçen 50 yıla rağmen, Güney’deki komşularımızın yaşadıkları acılardan ve içerisine düştükleri yanlışlardan gereken dersi almamış olduklarını ibretle gözlemlemekteyiz.
Bugün hala EOKA ve ona hizmet edenler “kahraman” olarak gösterilmekte ve geçmişten herhangi bir ders alınmamaktadır.
1963’te gasp ettikleri devleti kullanarak elde ettikleri uluslararası üyelikleri Kıbrıs Türk Halkı’nın egemenliğine mani olmak ve izolasyonlarla ambargolar altında ezmek için kullanmaktadırlar.
Bugün 50’inci yılını geride bıraktığımız 15 Temmuz Darbesi gibi, tarihimizden aldığımız dersler ve bugün maruz bırakıldığımız insanlık dışı ambargoların bizlere öğrettikleri ile yolumuza güvenle, kararlılıkla devam edeceğiz.
Üzerinde yaşadığımız bu güzel Ada’nın bir daha 15 Temmuz gibi karanlık günler görmemesi dileğiyle, güzel günlerin Kıbrıs Türkü’nün geleceğinin ufkunda olduğunu ve o menzile giderek yaklaştığımızı paylaşmak isterim…
Çok daha güzel günlere hep beraber ulaşacağız.
Yeter ki birlik olmamızın verdiği gücümüzü kullanalım…”
14 Temmuz 2024 Pazar 15:09